Ülkü Takvimcilik

Vasıf Ülkü Duvar Takvimi

Vasıf Ülkü Duvar Takvimi bir zamanlar evimizin duvarlarını süsleyen takvimlere son yıllarda özellikle genç kuşak yeniden ilgi göstermeye başladı. 51 yılı geride bırakan Vasıf Ülkü Takvimleri nin üçüncü kuşak temsilcisi Murat Ülkü, bugün hala 100 bin evin duvarını kendi takvimlerinin süslediğini söylüyor.

Bizim çocukluğumuzda adettendi. Yeni yıla girmeden bir iki hafta önce evlerin ve işyerlerinin duvarlarına asılsın diye duvar takvimi mutlaka alınırdı. Takvim yaprağındaki bilgiler her yaşa hitap ederdi. Mesela yaşlılar namaz vakitlerini takvim yaprağından takip ederdi. Annelerimiz bugün ne pişirsem? sorularına takvim yaprağından cevap arardı.

Takvim yaprağındaki isimleri çocuklarına veren var mı diye merak eden varsa bugün otuz yaşındaki yeğenimin hikayesini anlatabilirim. Biz çocukların ilk tarih bilgilerini bu yapraklardan öğrendiğini söyleyebilirim. Peki bu takvim yapraklarına sonra ne oldu? Takvim yaprağında yer alan bilgilere bugün kolayca ulaşılırken hala daha takvim yaprakları ilgi görüyor mu? Bilgiler, günün çocuk isimleri, yemek tarifleri güncellendi mi? Bu sorunun cevabını Cağaloğlu nda bir hanın içinde Ülkü Takvimleri nin üçüncü kuşak temsilcisi Murat Ülkü ye sorduk. Bilgisayarının başında 2020 yılı takvimini çalışan Ülkü nün verdiği bilgiye göre bugün yaklaşık 100 bin aile hala evlerinin duvarlarına kendi hazırladıkları takvimi asıyor. Anadolu nun dört bir yanından siparişler gelmeye devam ediyor. Hatta yurtdışından bile sipariş var. “Ben nasıl bu mesleği dedemden, babamdan devraldıysam onlar da bu duvarlarına takvim asma geleneğini dedelerinden, babalarından devraldı.

Takvimin orijinal adı Vasıf Ülkü Takvimleri. Türkiye nin tek renkli takvimi. En eski takvim ise 160 yılı geride bırakan Saatli Maarif Takvimi. Ayrıca Diyanet İşleri nin ve bazı dini cemaatlerin çıkardığı her ilin namaz vakitlerine göre tasarlanmış ve içeriği dini bilgilerden oluşan takvimlerde piyasada büyük ilgi görüyor. Dini takvimler daha çok bağış üzerinden, cami avlularında satılıyor. Şimdi gelelim Vasıf Ülkü Takvimleri nin kuruluş hikayesine.

Vasıf Ülkü ailesini Birinci Dünya Savaşı yıllarında kaybediyor. Kız kardeşiyle birlikte yetim kalıyorlar. Yokluk günlerinde Ankara da yaşayan akrabaları kız kardeşini bakmak için yanlarına alıyor Vasıf Ülkü yü de Konya da kimsesizler yurduna teslim ediyorlar. 15 yaşına gelince bakım yurdundan ayrılıp iş bulmak için önce Ankara ya ardından da İstanbul a geliyor. Hem Ankara da hem İstanbul da bazı gazetelerin, yayınevlerinin matbaalarında mürettip (dizgici) olarak işe başlıyor. İstanbul da Cağaloğlu nda bu işi öğrendikten sonra 1940 larda kendi işini kurmaya karar veriyor. Bir tanıdığından borç altın alarak ilk kurşun dizgi yapan makinasını satın alıyor. Dizgide hata çıkmasın diye bir öğretmenle birlikte çalışmaya başlayan Vasıf Ülkü Cağaloğlu nda çıkan dergileri, kitapları, gazeteleri basıyor ve işlerini büyütüyor. 1940 lara uzanan Güven Matbaası nın kuruluş hikayesini anlatan torunu Murat Ülkü, “Dedem çok çalışkan bir insandı 24 saat uyumadan çalışabilirdi, tertipli çok disiplinli biriydi. Cağaloğlu nda bir çeşme vardır onun karşısında bir binanın üst katında oturur alt katında da çalışırmış. Sonra Sultanahmet e taşındı. Çok çalıştı ve bu işten iyi de para kazandı” diyor.

Vasıf Ülkü Cağaloğlu na gelip dizgi işinde çalışıyor işi öğrenince de borçla ilk dizgi makinasını alıyor. Cağaloğlu ndaki yayıncılardan ve gazetelerden iş alan Ülkü 1930 lu yıllarda Güven Matbaası nı kuruyor. 1968 yılında Türkiye nin ilk renkli takvimini tasarlayarak kendi takvimini çıkarıyor.

İşler büyüyünce dedesi Topkapı da matbaa kurmuş hatta.Başarısının sebebi de ihtiyaçlara göre hizmet vermesini bilmesindenmiş. Mesela yılın 12 ayında bir dönem ders kitapları, diğer dönemlerde kitaplar, dergiler basmış. Hatta Murat Ülkü nün verdiği bilgiye göre İstanbul un içinde şirketlerin reklamları da olan telefon rehberini yine dedesi Vasıf Ülkü basıp dağıtmış. Bu rehberler çok tutunca da işin içine daha büyük firmalar girmiş tabi.

Takvim işine girme hikayesi ise tamamen tesadüf. Ders kitapları basmak için aldığı baskı makinalarından birinden çıkan kitaplar Milli Eğitim Bakanlığı nın verdiği ölçüden biraz küçük olmuş, uğraşsa da devlet bu kitapları kabul etmemiş. Makinanın atıl kalmasına gönlü razı olmayan Vasıf Ülkü bu makinayı nasıl değerlendireyim diye düşünürken takvim basmaya karar vermiş. Murat Ülkü o günleri şöyle anlatıyor: “Renkli bir takvim çıkarmaya karar vermiş. İçinde altı ilin namaz saatleri günlük hayat bilgileri de. O zaman dedemin satın aldığı bir handa çıkıyordu takvim. Beş katlı bir iş yeriydi. En üst katta yazarlar olurdu. Takvimdeki bilgileri onlar yazardı.”

Yazarlardan Orhan Yüksel, çevirmen Vahdet Gültekin in yanı sıra gazeteci yazar Rakım Çalapala olmak üzere epey gazeteci, fotoğrafçı, yazar ve şair çalışmış. 90 yaşında vefat eden dedesinin vefat etmeden önce mesleği babası Oğuz Ülkü ye devrettiğini söyleyen Murat Ülkü, “Ama babamı hiç yalnız bırakmadı işlerini her zaman yakından takip etmiş hatta zaman zaman müdahale etmiştir. Babam da uzun yıllar bu işi yaptıktan sonra bana devretmek istedi. Ben İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum. Okulu bitirdikten sonra tekstil işine girdim aile mesleğini yapmak istemedim. Hatta bir dönem babam işlerini devretmeye kalktı. Fakat sonra eşimin de ısrarıyla on yıldan fazla zamandır baba mesleğini sürdürüyorum. Takvim dışında şaheser romanlar dizisini çıkardık” diye anlatıyor.

Takvimi hazırlarken gerek mizanpajda gerekse bilgilerde hatalar çıkabiliyormuş. “Bu bilgileri düzeltmek için de teşekkür etmek için de okurlarımızdan hala mektuplar alırım ve çok mutlu olurum” diyen Murat Ülkü geçmiş yıllarda takvimin dağıtımı için nasıl çalıştıklarını da şöyle anlatıyor: Takvimler Haziran ayında basılmaya başlardı. Ekim gibi baskı işleri biterdi. Anadolu dan ders kitapları almak için gelen kitapçılar aynı zamanda takvimlerini de alır giderdi. Ayrıca dağıtım şirketleriyle de yurdun dört bir yanına dağıtırdık. Anadolu yu gezince görürsünüz köy bakkalında da kırtasiyede de kitapçıda da takvimlerimiz satılır. Hatta sosyal medya hesabımızdan bize ulaşıp yurt dışından isteyenler de var. Yani kimseyi kırmak istemiyorum tek isteyenlere de gönderiyorum.”

Murat Ülkü şu an takvimin bütün içeriğini tek başına hazırlıyor. “Bir yazar arkadaşım var o destek veriyor. Onun dışında nostalji havasını bozmadan ama bilgileri güncelleyerek devam ediyorum. Mesela günün tariflerini üç güne indirdim hafta sonu da dışarı çıkıp ailece yemek yesinler evin hanımı yemek yapmakla uğraşmasın diyorum. Yine günümüzde çocuklara çift isim konuluyor. Ben de çok nadir de olsa araya böyle güncel isimler ekliyorum. Eskiden yemek tariflerini yazarken annem çok güzel yemek yaptığı için tarifleri yazarken yardım ederdi. Ben de güzel yemek yaparım bu yüzden tarifleri güncelledim. Halam takvime çeviriler yapardı. Yani herkesin katkısı olan takvim yapraklarını bugün ben gönüllü yardım eden birkaç arkadaşımla yapıyorum. Ayrıca üniversitelere yazı yazıp onlardan da bilgi konusunda destek alıyorum.Yine dergide kullanmak için yıllardır çalıştığımız fotoğrafçı arkadaşlarımızdan 100 150 civarında fotoğraf karesi telifle satın alıyorum. Tabi eskiden bu sayı 300 leri buluyordu ama ben şimdi o kadar fazla ödeme yapamıyorum” diye anlatıyor.

Vasıf Ülkü Takvimleri nin bugün başında üçüncü kuşak temsilcisi Murat Ülkü var. Ülkü, takvimin içeriğini titiz bir çalışmanın sonucunda tek başına hazırlıyor. Dostları arkadaşları gönüllü destek veriyor. Mizanpajdan resim seçimine kadar her aşamada onun emeği var. Geçmiş yıllarda çok fazla ilgi gören yapraklı takvimin bir gelenek olarak eski nesillerden genç nesillere geçtiğini dile getiren Ülkü, şimdiden 2020 takvimini hazırlamak için çalışmaya başladığını söylüyor. Ülkü takvimini hazırlarken Kandilli Rasathanesi ni de ziyaret ediyor.
 

Marka
Kapat
Size daha iyi bir alışveriş deneyimi sunabilmek için çerezler kullanıyoruz. Detaylı bilgi için çerez politikamızı ve kişisel verilerin korunması hakkında açıklama metnini inceleyebilirsiniz. Kabul ediyorum.